İnsanlarla iletişime geçebilmekte zorluklar yaşıyoruz. Ön yargılar ile yaklaşıyoruz herkese. İnsanları hiç tanımadan onlar hakkında bilgi sahibi olduğumuzu düşünüyoruz. Gördüğümüz kadarıyla yorum yapıyoruz ve bu yorumlarımızın doğruluğundan eminmişiz gibi davranıyoruz. Oysa karşı tarafın iç dünyasını hiç bilemiyoruz...


İnsanlar kapıdan dışarıya adımlarını attıklarında o hiç görmediğimiz kısımlarını da kapının arkasında bırakıyorlar aslında. Hepimizin rolleri olan bu hayatta bulunduğumuz ortama göre bürünüyoruz rollerimize. Dışarısı bizim için bir sahne ve insanlar perdenin arkasında olanları biz izin verdiğimiz kadarıyla biliyor. Buna rağmen hakkımızda her türlü yorum yapma hakkını buluyorlar kendilerinde. Belki sorsak onlar da insanların kendilerine ön yargılarla yaklaşmalarını istemezler ama kendileri farkına bile varmadan böyle yaklaşırlar herkese.

Değişime, gelişime ve her türlü dönüşüme ihtiyacımız olduğu bir dönemde yaşadığımızı bilsek de bazı huylarımızdan hiç vazgeçemiyoruz. Hâla sadece kendi düşüncelerinin doğru olduğunu düşünen bir kitle barındıryoruz içimizde. Gelişen çağla birlikte bu kitlenin de gelişmesini bekliyor insan. Ama dogmatik düşüncelerden kendimizi kurtaramıyoruz. Kendi düşüncelerimiz doğru olsun istiyoruz. Bencilliğimizle birlikte kibirimiz de artıyor. Bu kibir içimizde büyüdükçe etrafımızdan bir haber, iletişim kurmak nedir bilmeyen bir topluma dönüşüyoruz. Aslında dönüşümü sağlıyoruz ama yanlış uygulama ile yapıyoruz bunu. Ortaya çıkan toplumu da hep birlikte görüyoruz. Belki de okurken cümleleri tanıdık geliyor anlattıklarım size çünkü tam da böyle bir toplumun içerisinde yaşıyoruz. 

0 yorum:

Yorum Gönder

My Instagram

https://instagram.com/meryemttnc?igshid=b4u7xlse90gx